top of page

TÜRK PORSELEN SANATI


İkinci sultan Abdülhamit tarafından 1309_1893 yıllarında yıldızda inşasına başlanan kücük mikyasdaki porselen fabrikası lüks porselenler itibariyle saray ve ekabirin sofra takımlarını salonları tezyin etmek üzere kullanılan Sevir ve sair Avrupa mamulatının yerlerini tutmak ileride kurulacak büyük porselen sanayine hazırlık yapılmak gibi düşüncelerle kuruldugu fabrika müştemila ı dahilinde birde çinicilik mektebi açılarak İsviçreden çinicilik mütehassısları Fransa’dan porselenci ustaları celb edilerek bu işe önem verildigi anlaşılır. 1310 senelerinde ilk eserlerini vermege başlayan yıldız çini fabrikası adeta Sevir ve dıger Avrupa porselen mamulatı ile boy ölçüşerek nefasette işler imal ettigini görmekteyiz. ESER-İ İSTANBUL Gerçi istanbulda porselen imali münferit tezgahlarda bir iki asırdan fazla zamandan beri yapılmakta isede bu ustalar eyyüp tarafları ile Beykoz camcıları arasındaki çini ve çömlek yapanlar tarafından ender olarak imal edilmiş bu ustalar alel umum fayans yaparlardı bunlardan her günlük ihtiyaç için lazım olan eşya yapılır.zeminler beyaz veya tahini renge boyanırdı keza bu ustalar eserlerini pek yerinde olarak eseri İstanbul damgası basarlardı.marka eşyanın dıbine talik yazı ile yazılmış bir mühür basılarak vücuda getirilir ki buna soguk damla veya oyuk marka denir. Topkapı sarayı müzesinde eseri İstanbul damgalı porselen karolar elimize geçdi. Bunlar birkaç çeşit olup Avrupa porselen karoları büyüklügünde ve aklıgındadır.beyaz zemin üzerine yeşil ve yaldızlı desenleri havidir.şu halde şimdiye kadar pek nefis avanisiyle tanınmış olan eseri İstanbul imalathanesinin böyle karolar yaptıgınıda tesbit etmiş oluyoruz. Yukarıdaki yazıdan anlaşıldıgı üzere eseri İstanbul imalathaneleri yalınız fayans yapmayıp porselenden murabba dıvar çinileride yaptıklarını sarahatla anlayoruz. Şurası varidi hatırdır ki bu çiniler aşagıda göreyecegimiz fethi paşanın Beykoz fabrikası mamulatı olmasa gerek çünkü sultan mecit devirlerinde Topkapı sarayı hemen denebilir ki sultan tarafından kısmen terkedilmiş vaziyette idi buradanda anlaşılacagı üzere salıfız zikir karolar eski eyyüp çini ustalarının ellerinden çıkmıştır. Keza bu ustaların yapdıkları porselenler pek mahdud olup Avrupa işleri ilede teşkilatsız yüzünden rekabet edememesi ve bu cihetten ehemmiyetli bir ragbet bulamadıkları içindirki bu işe pek önem verilmemiş ancak 1262 de fethi paşanın garp tekniginde beykozda açdırdıgı fayans fabrikası bu perakende ustalara bir araya toplayarak esaslı çalışma devresi açdıgını ve fethi paşanın sultan mecit namı hesabına hiçbir fedakarlıktan çekinmeyerek büyük masraflar yapılarak rankli fayans ve porselenler yapıldıgını görmekteyiz. İşlenen işlerde o zamanlar Türkiye için hususi imal edilmis viyana ve saks porselenlerinin mühim tadilatla türk zevkine daha uygun olarak bu fabrikada yapıldıgı ve tamamiyle taklitten kaçılarak adeta yeni orjinatiler meydana getirildigini eserlerden anlamaktayız. İç ve dış zeminleri tezniyatlı sahanları tamamlayan kapaklar yine aynı nefasette imal edilir kapak sakıflarını tezyin eden gül ve sair çiçek demetlerini bol yaldız ile motifleşdirilmiş dış zeminleri ise tabagın veya kaseninkine uygun renklerle telvin edilir bu imtizaçli renkleri etrafında daireleştirilmiş kulpta adete bahçeden yeni koparılmış hissini verecek kadar olgun bir domates ve salatalık hıyar itmam etmektedir kış günü bu çeşit yaz sebzelerin olmadıgı bir zamanda bu nefis mücessem tablonun muhteşem sofralar üzerinde duruşu ayrıca bir zarafet verecegini muhakkamdır. Yirmi beş otuz sene kadar çalışmaga muvaffak olan bu güzel Beykoz çini fabrikasını bakımsızlıktan ve ekabirin sipariş edipde bedelini ödemedigi borcların yükselmesinden bir gün çalışaöaz haline gelmiş sonra tamamiylede kapanarak memlekette bu güzel iş yerin yine Avrupa rekabetine terk edildigini esefle görülmektedir. Gerçi burası halkın günlük ihtiyacını temin etmekten uzak lüks eserler çıkarıyorsada yine memleket için mühim bir varlıktır. YILDIZ Fethi paşa fabrikasının mamulatındaki damgalar el ile yazılmış kırmızı boya talik yazı eseri İstanbul şeklindedir. Bu yazının eski arap harfleri ile oldugunu sölememe lüzum varmıdır. Bununla beraber yukarıda bahsettigimiz soguk damla eseri İstanbul markalarında bir çok işlerde tatbik edildigini görülmüştür.memlekette porselen imalinin mühim bir ihtiyaç oldugunu gören ikinci sultan Hamit hem kendi zevkini hemde bu işe verdigi merak ile saray ve ekabirin lüks porselene olan ihtiyaçını bir dereceye kadar karşılayabilmek içindirki bu yıldız çini fabrikasını işletmege açdırmıştır. Buraya o zamanın istanbulda bulunan yüksek resim üsdatları gelirler bu amatörler arasında bazen paşalarında bulundugu görülmüstür.yaldızlı oniformalarını çiviye asarak bir sanatkar tevazule fırça sallayan bu yüksek zümre sanat meftuniyetinin en asil örnekleridir. Bizde ilk resim rönesansı denilebilirki bu fabrika ile başlamıştır.yıldız eserlerini tetkik ederken görürüz ki burada ürkek bir resim canlılıgı kendine göstermekte manzara ve cami gibi resimler arasında pek ender olarak tek tük insan şekilleri terzim edilmiş vazolar bize bunu teyıt etmektedir. Kibrit kutularının üzerlerindeki resimlerin kazınmadan cebe şekil resmedebilmek her halde mühim bir yeniliktir. İmal edilen eşyanın tersiminde en ziyade hendesi şekillere ehemmiyet verilmiş çiçek ve sair güzel kokulu nebatların çiçekleride tezyinat arasında mühim bir yer tutmakta olup bu tezyinatın çerciveledigi fonlarda da yaldızla işlenmiş bir tugranın şatafatı görülür.resimli işlerde Sevir mamulatının mühim tesiri oldugu muhakkamtır.yalnız burada Sevir mamulatının üzerlerinde görülen daima canlı tablolara mukabil burada fonlar büyük derenin latif manzaraları sultan Ahmet meydanın uhrevi süküneti ressamlara model oldugu gibi istanbulun çok rengin diger manzaralarıda canlandırılmakta ihmal edilmemiştir. Yıldız mamulatındaki resimlerde insan be sair canlı eşkale az tesadüf edildigini biraz evvel söylemiştir.bunların mühim bir kısmı sultan hamidin sırf kendi için sureti mahsusada imal ettirdigi kablar üzerinde görmekteyiz.bu eşya İstanbul asari antika müzesindeki yıldız sarayından gelme koleksiyondan arasında bulunmaktadır.yıldız fabrikası imal ettigi eşyalarda bilhassa kullanılır kablardan ziyade tezyinat porselenlerine önem verdigi eldeki eşyalardan anlaşılır.gerçi bu porselenler arasında kullanılmaga elverişli olanları varsada bunlar ehemmiyetsiz denecek kadar azdır.imalat mühim bir kısmı vazodur.üzerlerinde zamanın hükümdarının tugrası bulunan duvar tabaklarını ile bunlara mümasil eşya teşkil etmektedir.halk için yapılarda bile bu lüks yapılış tarzının izleri kalıpların tanziminden anlaşılır.bu kısıma yalınız telvin işinde ehemmiyet verilmemiştir.bunlar ekseriya beyaz olarak bırakılır.ender olarakda bir iki renk ile kabartma kısımlar gölgelendirildi. Bu arzettigim kaplar için lazım olan bütün iptidai malzemelerle vazo ve sair kalıplarında fransadaki limoj ve Sevir fabrikarında getirildigi bu kalıplarından istidafe edildigi gibi bir çok yeni kalıplarından fabrikalardaki türk ustalar tarıfada meydana getirildigi bir hakikattır. Esasen fabrika kuruluşunda oldugu kadar diger malzemede de Fransızların tesiri altında kalındıgı aşikardır.sanki memlekette bulunmayan bir mal esef bir hakikattır. Büyük harp içinde fabrika mesaisine devam ederken fransadan malzeme gelemiyor.o sıralarda mühim bir ihtiyaç haline hissedilen telgraf tellerini asmaga mahsus fincanlarının imali burada yapılmak istenmiş o vakit fabrikanın çalışkan müdürü bay mesrur izzet bu kaolin madeninin memlekete mebzulen bulunduguna dair o zamanki hükümeti ikna ederek anadoludan bir çok kaolin numuneleri celp edilerek bu işin pek ala yeri malzeme ilede başarılacagı anlaşılmış ve istenilen sıklete mütehammil yüz binlerce fincan imal edilerek maksat hasıl olmuştur.hatta o zaman yapılan bazı lüks işlerin altına yıldızın markası olan ay yıldız tarıh ve yapıldıgı senenin son iki rakamı ile beraber yerli toprak yazısı makamı iftiharda yazıldıgı bir çok eşyanın dibinde görülür. Mütarekenin meş um günlerinde mesaisine devama imkan bulamayan fabrika 1920 (1336) senesi sonlarına dogru kapanmış ve bir daha açılamamış. YILDIZ İMALAT PERİYODLARI; 1892 / 1909 1909 / 1920 1945 / 1990 1994 / Fabrikanın mamulatı o zamanlar istanbulda sultan hamamda hereke fabrikası satış yerinde satılır ramazanlarda ise Beyazıt camisi avlusunda kurulan sergilerde halka hem teşhir edilir hemde satış yapılırdı. SANATÇILAR; Halid Naci Şeker Ahmed Paşa Osman Nuri Paşa Hüseyin Zekai Paşa Hoca Ali Rıza Ömer Adil İsa Behzad Bey Mesrur İzzet Ali Ali Bey (Uzun Ali Bey) Ali Ragıp (Ser Mücellid-i Hazreti Şehriyari Ali Ragıp) Atam Bende-i Ali Civani (Bardakçıoğlu Civani) Enderuni Abdurrahman Enderuni Esseyyid Nuri Ferid Halid Namık Hilmi Kasımpaşalı Hüseyin Giritli Hüseyin Hulusi İbrahim İbriktar Hadi Bey İsmail Karabet Mehmet Mesrup Musa N. Atan Naili Ömer Ressam Enver Bey Ressam Mardiros Efendi Reşid Rıfat Şefik Şevki Vasıf A. Nicot Et. Narcice F. Zonaro J. Della Tulla M. Ernest Manbori Taharet W. Lavergne Wilfred de Sain 1) hacı bey zade ali bey: bu zat desenci olup fethi paşanın beykozdaki eseri İstanbul fabrikasında çalışmış degerli bir sanatkardır. 2) n . atan: bu imzaya İstanbul asarı antika müzesindeki padişah tasvirlerini havi yıldız tabaklar üzerinde rastlanmaktadır. 3) reşit: Ankara halk evindeki sami bey koleksiyonunda ki yıldız vazonun üzerinde bu imza vardır 4) halit: tersanei amire amirlerinden olup kol agası rütbesinde degerli bir bahriye zabıtıdır. Kendi koleksiyonumda bulunan yıldız vazoda imzası vardır.manzara resimleri rasmetmiştir. 5) mehmet : çiçek motifleri ve sair nakışları üzerinde çalışır. bay mesrur izzet: fabrikada desenator olup bilahara fabrikasının müdürü olmuştu. 6) ali: uzun ali bey diye tanınan bu zat tabaklar üzerinde bulunan tugraları tersim etmekle beraber çok kıymetli türk tezniyatı resimleri yapmıştır. 7) m. Ernest manbori: yıldız fabrikası mektebinde çinicilik muallimi idi ekseriya işlenerek bazı eserleri kalıp hazırlandı. 8) bay İsmail :resim ve tenazurda çalışmıştır.güzel sanatlar akademisinde profesördür. 9) ali Ragıp:nefti renk ve Hamit tugralı bir tabakla bu imza şu şekilde görülmüştür.ser mücellidi hazreti şehriyari ali Ragıp 10) ömer: insan resimleri bulunan bir vazoda bu imza görülmüştür. 11) mesrup :çiçek ve hendesi tezniyat tersiminde çalışmıştır.

bottom of page